Varlık'ın Semptomu Olarak Leviathan
Abstract
Bu tezin amacını kısaca şöyle özetleyebilirim: Birincisi, Hobbes'un siyaset felsefesini bir sosyal teori haline getirmek; ikincisi, Aristoteles, Hobbes, Kant, Hegel, Heidegger, Derrida, Girard, Kristeva ve Zizek arasındaki paralellikleri göstermek; üçüncüsü Lacancı psikanalizin Zizek tarafından nasıl da bir sosyal teori haline getirildiğini cinsellik sosyolojisi merkezinde göstermek; dördüncüsü, Hobbes'un siyaset felsefesinin Lacancı-Zizekçi psikanalizle olan mütekabiliyetini ortaya koymak; beşincisi, Zizek'in ihmal ettiği Aristoteles metafiziğini, Hobbes'un siyaset teorisini ve mahremiyetin ekonomisini Zizek'in teorisine ilhak etmektir. Bizler, cinsellik hakkında sahiden konuşmaya başladığımızı zan ya da iddia ettiğimizde, konuşmanın sınırlarını tâ en başından beri "patolojik" cinsel kimlikler olarak tayin ettiğimiz için tam da cinselliğin patolojisini, failler-arası günlük ampirik tezahürünü, cinsel kimliklerimizle boy gösterdiğimiz toplantılarda bile aramızda katiyen cinsel etkileşim olmadığını tahayyül etmemizi mümkün ve mecbur kılan ideolojik fantezimizi ihlal eden semptomlarını sessizleştirmeye içtimai olarak karar vermiş haldeyiz. (Cinsel) ilişkilerimize dair kurduğumuz içtimai fanteziyi ihlal eden âdî semptomlar (tahrik olma, şehvetlenme, farkında olarak ya da olmayarak tâciz etme vs.) sadece günlük hayatımızda değil aynı zamanda sosyolojik çalışmalarımızda da maskelenmektedir. Bu yüzden cinsellik meselesine dair esaslı bir cevap verebilmek için fantezi ile semptom arasındaki ilişkinin etraflıca irdelenmesi gerekmektedir. Bu da ancak, istisna ile yasa ve bu dikotominin devamı olan diğer dikotomilerin; cüzi ile küllînin, misal ile sınıfın, a/dunamis ile energia'nın, köle ile efendinin, mahrumiyet ile mahremiyetin, Leviathan ile siyasî/içtimaî durumun, transandantal fail ile numenanın, Geist ile ideanın, dasein ile Sein'ın, Gerçek ile gerçekliğin, mülhak ile Yasa'nın, OHAL ile hukukun, oikos ile polis'in, kadın ile erkeğin, hayvan ile insanın arasındaki ilişkinin ontolojik tahliliyle mümkün olabilir. Böyle bir tahlil yapabilmek içinse, Kıta Avrupası Felsefesi'nin istisna-yasa merkezinde telif edilmiş en kanonik metinlerini birbirleriyle irtibatlı okumak lazımdır. Mevzubahis ettiğimiz cinsellik meselesinin çekirdeğini teşkil eden fantezi-semptom ikiliğinin mucidi olan Lacancı Psikanaliz'in, istisna-yasa dikotomisinin bütününe şâmil tahlilleri deruhte eden felsefeyle olan irtibatının zorunluluğunu ve katiyetini tespit etmek için, Lacan'ın teorisinin kalbinde yer alan bütün ikiliklerin de [kadın-erkek, şuurdışı-şuur, lafzileştirmenin faili-lafzileştirilen fail, Gerçek-simgesel, jouissance-haz (ilkesi), küçük öteki-büyük Öteki, dürtü-güdü, amel-fiil, ölüm-simge, arzu-talep, ana kasteden (kapitone noktası)-kasteden (zinciri), nazar-bakış, boş konuşma-tam konuşma, rüya-gerçeklik, şey-simgesel düzen] yasa-istisna dikotomisinin, o kendi kendinin yapısökümünü ilânihaye yapıp duran diyalektik yapısında vücut bulduklarını teslim etmemiz icap etmektedir. Bize göre istisna-yasa ilişkisinin paradoksal ontolojisini ayan beyan tahlil etmiş ilk (modern) filozof Hobbes'tur. Bununla beraber, fantezi-semptom ikiliğine bağlı olarak cinsellik meselesi esasen psikanalizin sahasına girdiği; Hobbes'a müracaat etme sebebimiz de psikanalizin Kıta Felsefesi'yle ve bu felsefeyle rabıtalı olan sosyolojiyle, istisna-yasanın o engin ve kaygan ontolojik pistinde nasıl da muhteşem bir uyumla vals yaptığını göstermek olduğu için, tezin merkezinin diğer yarısına, Lacancı psikanalizi Kıta Avrupası Felsefesi'yle mukayese edip son derece sofistike bir sosyal teoriye dönüştürmüş olan Zizek'i yerleştiriyoruz. Böylelikle Hobbes'la Zizek'in, biz görmeden çok evvel, sanki tek bir bedenmişçesine vals yapıyor olduklarını Viktoryen gözlerin önüne sermeye çalışıyoruz. Hobbes'tan kastımız, Hobbes'un geliştirdiği felsefenin tamamı değildir; daha ziyade Hobbes'un Leviathan kitabında doğa durumu ve içtimaî sözleşme üzerine kaleme aldığı bölümlerdir. Bu kısa bölümlerde Zizek'in sosyal teori piyasasında tedavüle koyduğu Lacan'ın psikanaliz kavramlarının başlıcalarını tespit ediyoruz. Dolayısıyla Zizek'in Lacan'ı açıklamak ve doğrulamak için kullandığı bütün felsefeciler de Hobbes'u açıklıyor ve doğruluyorlar. Bu tezde hem Hobbes ve Zizek (ve dolayısıyla Kant, Hegel, Marx ve Lacan ve ayrıca Aristoteles, Schmitt, Foucault, Agamben ve Derrida) arasındaki rabıtları tespit edip açıklamaya hem de Zizek'in lafzileştirdiği Lacancı psikanalizin tam da bir sosyal teoriye tekabül ettiğini göstermeye çalıştım. Bu minvalde Zizek'in ideoloji, fail, (içtimaî) gerçeklik, fantezi, semptom, sinthome, fallus, gerçek-muhayyel-simgesel (makamları), büyük Öteki, babanın-adı, jouissance, arzu, objet petit a, Yasa, erkek, kadın ve antagonizma kavramlarını Hobbesçu bir çerçevede, Hobbes'un doğa durumu, Leviathan, siyasi durum ve içtimai sözleşme kavramlarını da Zizekçi bir çerçevede izah etmeye gayret ettim.
Collections
- Doktora Tezleri [142]