657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na Hâkim Olan Temel İlkeler Kapsamında Liyakat İlkesi
Abstract
23/07/1965 günlü, 12056 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda, Devlet memurları ve diğer kamu görevlilerine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş; bu kapsamda, Devlet memurlarının hizmet şartları, nitelikleri, atama ve yerleştirilmeleri, ilerleme ve yükselmeleri, ödev, hak, yükümlülük, sorumluluk, aylıkları ve ödenekleri ile diğer özlük hakları düzenlenmiştir. Diğer taraftan, 657 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, bu Kanun'a hâkim olan temel ilkelere yer verilmiştir. Bu ilkeler ise, sınıflandırma, kariyer ve liyakattir. Anılan Kanun'da, sınıflandırma ilkesi, kamu hizmetleri ve kamu görevlilerinin, hizmetlerin özelliklerine göre sınıflara ayrılması; kariyer ilkesi, Devlet memurlarının bilgileri ve yetişme şartlarına uygun olmak üzere, sınıfları dahilinde en üst derecelere kadar yükselebilmesine olanak tanınması; liyakat ilkesi ise, kamu hizmetlerine girmede, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmede ve göreve son vermede liyakat sistemine dayanılması, işin ehline verilmesi ve bu sistemin eşit olarak tüm Devlet memurlarına uygulanmasını sağlamak olarak ifade edilmiştir. Geçmişten günümüze kadar devletlerin yaşadıkları olaylardan elde ettiği tecrübeler neticesinde, personel rejimlerini en iyi hale getirmek için çalıştıkları görülmektedir. Bu kapsamda, kamu hizmetine girme ve hizmet içinde yükselmeye ilişkin ilk örneklere bakıldığında iktidara sahip kesimlerin kendilerine yakın gördükleri kişileri kamu hizmetinin ifası için göreve getirdikleri ve üst kademede yer alan kadrolara atadıklarını görmekteyiz. Sırf iktidara yakın olması nedeniyle göreve getirilen kişilerin, yetersiz olması ve kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde yaşanan sıkıntılar, kayırmacılık sisteminin sorgulanmasına neden olmuş ve liyakat sisteminin önemi ortaya çıkmıştır. 657 sayılı Kanun'un temel ilkeleri incelenirken, anılan Kanun'un, kamu hizmetlerinin asli unsuru olan kamu görevlilerine, bakış açısı ortaya konulmalıdır. Ayrıca, 657 sayılı Kanun'un amacı ve kapsamının yanında, anılan Kanun'da öngörülen istihdam türlerine ilişkin bilgilere de yer verilmelidir. Diğer taraftan, çalışmamızın omurgasını oluşturan liyakat ilkesine ilişkin açıklamalarda bulunulmadan önce, bu ilkenin ortaya çıkmasına vesile olan kayırmacılık sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunulmalı ve karşılaştırılmalı hukukta konuya ilişkin gelişmeler ortaya konulmalıdır. Öte yandan, liyakat ilkesine dayanan bir kamu personel sisteminde olmazsa olmaz denebilecek kriterlerin de açıklanması büyük önem arz etmektedir. Bundan başka, idarelerce tesis edilen işlemlerin ve yürürlüğe konulan mevzuat hükümlerinin yargısal denetimi sırasında, yargı organlarınca liyakat ve kariyer ilkesine ilişkin değerlendirmede bulunulurken dikkate alınan hususların neler olduğunun da bilinmesi gerekmektedir. Hak arayanlar ve uygulayıcılara faydalı olması temennisiyle iki bölüm olarak hazırlanan bu çalışmanın ilk bölümünde, 657 sayılı Kanun'un özellikleri ve bu Kanun'a hâkim olan temel ilkeler ile liyakat ilkesine ilişkin ayrıntılı açıklamalara ve karşılaştırmalı hukukta liyakat ilkesinin uygulama örneklerine; ikinci bölümde, Türk hukukunda liyakat ilkesine ilişkin getirilen düzenlemeler ile liyakat ilkesi bakımından uygulamada önem arz eden durumlara yer verilmiştir.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [482]