İnsan Onurunun Korunması Bakımından Kısırlaştırma Cezası
Abstract
Çoğu toplumda cinsel suç oranının artmasıyla birlikte kısırlaştırma bir ceza yaptırımı olarak ciddi bir şekilde tartışılmaya başlanmıştır. Bu nedenle çocuklara ve yetişkinlere yönelen cinsel suçların toplumların önemli genel problemi olduğunu söyleyebiliriz. Bir ceza yaptırımı olarak düşünülen kısırlaştırma tarihsel olarak çok eskiye dayanmaz. Bununla birlikte kısırlaştırma eski toplumlarda uzun geçmişi olan bir uygulamadır. Ancak modern ceza hukukunda yaptırımların uygulanması bakımından kısırlaştırma önemli bir sorundur. Bu noktada insan hakları, mahkûmiyet koşulları ya da ceza yaptırımlarının uygulanması bakımından bazı sınırlamalar belirlemektedir. Eğer cezalar insan onurunu ihlal ediyorsa bu, modern hukuk sistemleri özellikle de insan hakları hukuku sistemi bakımından kabul edilemez. Öte yandan, demokratik modern devletlerdeki diğer ceza yaptırımları mahkumların vücut bütünlüklerine değil, doğrudan mahkumların belli özgürlüklerinin sınırlanmasına yönelmektedir. Buna karşın bazı ülkelerin güncel hukuk sistemleri cerrahi kısırlaştırma gibi vücut bütünlüğünü ihlal edici uygulamalara izin vermektedir. Bu ülkelerde iki tür kısırlaştırma biçimi bulunmaktadır. Bunlardan birincisi kimyasal kısırlaştırma, ikincisi cerrahi kısırlaştırmadır. Netice itibariyle bu iki tür arasında farklılık bulunmamaktadır. Bu noktada kısırlaştırma cezasının insan onuru ve insan haklarının korunması akımından hassas bir anlama sahip olduğu söylenebilir.
Derginin Tamamı: https://legal.com.tr/urun/tip-hukuku-dergisi-yil-2012-sayi-1/367177